Slideshow

16 Mart 2011 Çarşamba

Marka ve Rekabet


Bazen markaların kategorilerini düşünüyorum ve kendi kendime diyorumki acaba markalar arasında rekabet,güç gösterisi ve kapışmalar olmasaydı acaba bu kadar iyi ürünler ortaya çıkarmıydı? Bana göre cevabı bence hiç olmazdı.

Bir Coca-Cola'yı düşünün... Coca-Cola'yı Coca-Cola yapan bence Pepsi'dir. Onların arasındaki rekabeti bütün dünya bilir.

Spor giyim markalarından Nike ve Adidas'ı düşününün...

Türkiye'nin en büyük iki takımlarında olan ezeli rekabeti de Galatasaray ve Fenerbahçe açısından düşünün.Yine aynı şekil İspanya takımları olan ve aynı zamanda bir dünya derbisi olan Real Madrid ve Barcelonayı düşünün.

Türkiyenin telefon operatörlerinden Avea, Vodafone, Turkcell markaları sürekli olarak birbirleriyle rekabet ediyorlar ve bunların arasındaki rekabeti sadece güçlü olanlar kazanabiliyor. Diğerleri sıralamada bir alt sırayı ancak alabiliyor.

Hepsinin arasında sürekli rekabet,sürekli bir çekişme var. Bazen bu çekişmeler güzel olduğu kadar bazende kötü olabiliyor. Mesela Reklamcılıktaki ''Anti-Advertisement'' yani Anti-Reklam kavramı bazı markalara ciddi anlamda zarar verebiliyor.

Eğer bir marka güçlü ve en iyisi olmak istiyorsa savaşmalıdır ve kendine rakip bulmalıdır. Hiçbir marka rakipsiz değildir ve her markanın bir rakibi vardır.

Firmalar arasındaki bu rekabetin sürekli olarak devam etmesi, tüketiciyi yeni satınalmalara ve yeni ihtiyaçların ortaya çıkmasına ve aynı zamanda insanların ne kadar yaratıcı olduklarını ortaya koyuyor.

Bunu devletler arasındada düşünebiliriz. Amerika'yı bugün Amerika yapan sadece rakipleridir. Eğer bugün dünyanın hiçbir yerinde bir problem olmazsa Amerika gibi bir devletede ihtiyaç kalmaz.

0 yorum:

Yorum Gönder