Slideshow

20 Eylül 2010 Pazartesi

Kaçakçı Pazarlama (Illegal Marketing)

Kendi kendime düşünüyorum birkaç gündür acaba kaçakçılık pazarlamaya konu olabilir mi diye.Düşündüm malların satımı olduğu için olabilir dedim neden olmasın?

Birçoğumuzunda bildiği gibi ülkemiz dünya ticaretinde transit bir yol olduğu için birçok kaçak ürünlerin geçtiği yol olmuştur.

2003 yılını Türkiye'de “kaçakçılığın miladı” olarak görmek mümkündür. Bu uygulamanın ardından özellikle cezası paraya çevrilebilen suçlarda (sigara, içki, akaryakıt vb. kaçakçılığı) ciddi artışlar görülmüştür. Bu eşyalardaki vergi yükünün %70'lerin üzerinde olması da kaçakçılığa konu olmalarında önemli bir faktör olmaktadır.

2003 yılından itibaren eskiden uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapan suç örgütlerinin bir çoğunun sigara, içki, akaryakıt vb. kaçakçılığı yapmaya başladıkları ve önemli kazançlar elde ettikleri söylenebilir. 2004 ve 2005 yıllarında söz konusu kaçakçılığın vergi boyutunun 8 milyar doları bulduğu resmi kurum ve kuruluşların yetkilileri tarafından ifade edilmiştir. Burada Hazine'nin gelir kaybının yanı sıra toplumun ucuz ancak sağlıksız ve kalitesiz ürünlere yönelmesinin ekonomik olduğu kadar toplum sağlığı ve çevre açısından da bir maliyeti oluşmaktadır. En önemlisi de; TOPLUMUMUZDA KAÇAKÇILIK YÜZ KIZARTICI BİR SUÇ OLARAK ALGILANMAMAKTADIR.

Özellikle son zamanlarda sigaradaki zamlar Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde özellikle kaçak sigara kullanımını daha çok arttırmıştır.Bu yollada ülkede kayıtdışı kazanç artmış,devletin dışındaki kişiler kazanç sağlamışlardır.Anlamadığım nokta şu birileri kaçak ürünleri yol ortasında satarken,devlet neden müdahale etmiyor?Yoksa kaçak ürünlerin satılması devletinde mi hoşuna gidiyor?

Sadece sigara kullanımı değil,elektrik ve mazot konusundada aynı şeyleri söyleyebiliriz.Kaçak elektrikin önüne geçebileceğiz çünkü hepimizin bildiği gibi TEDAŞ yakın zamanda özelleştirildi ve yeni elemanların alımıyla kaçakların önüne geçebileceğini düşünüyorum.

Sigara haricindeki diğer tütün mamullerinin kaçakçılığı olayını irdeleyecek olursak; aromalı nargilelik tütün mamullerinin tamamı yurtdışından kaçak olarak, sarmalık kıyılmış tütünler ise Doğu ve Güneydoğu Bölgesinde üretilen semi oriental tütünlerden kıyılarak yasa dışı ticarete konu olmaktadır. Aromalı nargilelik tütün mamullerinin yerli firmalar tarafından yurtiçinde üretimine ilk defa 5 Kasım 2004 yılında başlanmış ve 2005 yılında 4 firma daha üretime dahil olmuştur. Söz konusu firmaların ürettikleri mamuller, Suriye, Ürdün, Lübnan menşeli ve çoğunluğu sahte olan mamuller yerine tercih edilir hale gelmişken; Maliye Bakanlığı tarafından 28/7/2005 tarihinde yürürlüğe sokulan YENİ ÖTV UYGULAMASI ile bu mamulleri üreten firmalar fabrikalarına kilit vurma noktasına gelmişlerdir. Bir örnek vermek gerekirse, piyasada kaçağı 5 milyon YTL'ye satılan 200 gramlık aromalı nargilelik tütün mamulünün yasal üretilmesi halinde ÖTV'si 17 milyon YTL'ye gelmektedir. Sigara dışındaki tütün mamullerine uygulanan ÖTV, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde sarmalık kıyılmış tütün üreterek hem bölge tütününü değerlendirmek hem de istihdam yaratmak isteyen yerli yatırımcıların önünü tıkamakta ve bu tütünleri üreten ve tüketen insanları ise KAÇAKÇI noktasına taşımaktadır. Bu sarmalık kıyılmış tütün olayı çözülmesi gereken önemli bir olaydır. Nitekim YENİ ÖTV UYGULAMASI'nın kaldırılmasının yanında olayın kıyılmış tütün ithalatının kapısının açılmaması ve yerli üreticinin haklarının korunması temelinde olunmasına dikkat edilmelidir.

Bu sayede hem ülkemiz kazanmış olur hemde bize yüklenen ağır vergiler belki düşer.
___________________________________________________________________________________

Kaynak:http://www.tutuneksper.org.tr/yayin/bulten/bulten75/kacakcilik_kanun_tasarisi.htm

0 yorum:

Yorum Gönder